Yeni bir yıl,yeni bir vizyon,yeni idealler…

  Büyük patlamadan bu yana tam 14 milyar yıl geçti. Yani dünyamız yaklaşık 14 milyar yaşında. Ben ise henüz 27 bile değilim. Bazen oturup düşündüğüm zaman-ki oturmasam da düşünen bir insanım :p-dünya da bütün duyguların ciltlerce yazıldığını,çekilebilecek bütün filmlerin çekildiğini, yazılacak tüm senaryoların yazıldığını, çekilecek tüm acıların-sevinçlerin bir şekilde tercümanlık eleğinden geçerek günümüze şiir,nesir,ağıt,deyiş,masal gibi farklı şekillerle ulaştığına inanıyorum. Hatta biz buna ulaşmak demeyelim de bir bütünün içinde yaşama sırası bize geldi diyelim.
Dünya evren de ufacık bir damla,biz ise dünya da damla. Dünyayı anlayabilmek için okumadığımız  bir kitap,dinlemediğimiz bir insan,inanmadığımız bir din,kendimizi adamadığımız bir ideoloji kalmadı. Ancak günümüzde insanların ekonomik durumları ne olursa olsun,yaşları ne olursa olsun, statüleri ne olursa olsun,cinsiyetleri ne olursa olsun vb.. yaratılış bilmecesine sağlam bir temel,nitelikli bir yaşam amacı, buna uygun bir kişilik geliştirebilmiş değiller. Bunu başarabilen çok az insan var. Bugün dünyaya yön veren insanlar parası olanlardır,savaşlara barışlara karar veren kapitalizmdir. Ancak bu çarkı döndüren kişiler etik açıdan ahlaksız,mantıksal çerçeveden yanlış,estetik olarak da çirkin bir halde olanlardır. Elbet AVM’ler yıkılır, duble yollar eskir, Ağaoğlu’nun evleri yıkılır. Her şeyin parayla ölçüldüğü bir dünyada bilgi, kültür ve estetiğin yıkılmadığı eskimediği bir başka boyutta yaşamanın yollarını aramak gerekiyor.
       Artık günlük yaşamda sorgulamak yerine,”Aristo Mantığı” ile yaşamlarımızı sürdürüyoruz. Halbuki teknolojinin tanrılığını yapmış insanoğlu için ne de utanç verici bir durum. Aristo Mantığı ile ilgili bir çoğumuzun bildiği bir fıkra ile yazımıza şimdilik son verelim. 🙂
Temel Dursun’a sorar.
– Yahu Dursun Aristo mantığı nedir? Dursun nasıl anlatacağını düşündükten sonra: – Bak Temel..senin akvaryumun var mu ? – Var. – Akvaryumunu sever misin? – Evet. – O zaman balıkları da seversin ? – Evet. – O zaman denizi de seversin değul mi ? – Evet. – O zaman plajı ve plajdaki kızları da seversin ? – Evet. – Herhalde o kızlarla yatmayı da istersin ? – Eveetttt.. – İşte Aristo mantığı budur Temelciğim. Bu olay Temel’in kafasına yer eder. Kahveye gider gitmez bir arkadaşına sorar. – Ula sen Aristo mantığını pilir misun ? – Yoo… o nedur ki ? – Anlatacağum.. Haçan senin akvaryumun var midur ? – Yok be Temel .. Bu cevap Temel’in aklını karıştırır..işin içinden çıkamayınca hiddetle sorar. – Ula yoksam sen ipne misun?

Yorum bırakın