Gönlümün Misafiri

Dolmuş yolculuğunda gözüm ilişti sana,
Bir dolmuş yolculuğu nispetince misafirdin sen bana.
Bir anda radyo da çalınca o şarkı ve gözden kaybolunca bütün insanlar.
Geriye yalnızca sen ve ben kalıyorduk ”flu”laşmadık. Sen, ben ve Kadıköy-Üsküdar minibüsü.
Kız kulesinin hikayesine teğet geçmiş,
Denize yansıyan ışıkların sahte yakamozlar oluşturduğu bir alemde yol almış,
Boğazın serin sularında sahile vuran dalgaları seyretmiş ve nihayetinde gözlerinin kıyısında son durağa varmıştım. Hayal aleminin son durağında gibiydim. İnsanoğlunun yaratılışından bugüne kadar hisleri tanımlamak için kullandığı Kelimeler,yetersiz kalıyordu tasvir etmeye kalp çarpıntılarımı.
Gözlerinde kaybolmak evinde hissetmesi gibiydi gurbet acısı çeken bir sürgünün.
Gözlerinin içinde kaybolmak diyelim biz buna
En azından insanlara bu kelimelerle anlatayım hislerimin zerre-i miskalini.
Zira toplum söylenmemiş kelimelere,tadılmadık hislere hazır değil.
Zira mı dedim ben,Vizontele geldi aklıma birden, ”Zira mı ? Zira nedir ?”.
Hemen toparlıyorum kendimi ve atıyorum minibüsten aşağıya…

Ercan EREN (Zarok)
Ocak 2013

Yorum bırakın